Ramazan pidesi tarihi, Türk mutfağında yer alan bir çeşit mayalı, yassı ekmektir. Ramazan pidesi Ermenistan’daki matnakaş ile benzerlik gösterir. Matnakaş üzerinde susam ve çörek otu bulunmaz. Türkiye’deki ramazan pidesin üstüne yumurta da sürülebilir.Pide özellikle Ramazan aylarında iftar ve sahur sofralarında tercih edilen bir ekmek türüdür.
Ramazan aylarının değişmez ve en önemli konuğu pide, mayalı hamurdan yapılır. Genelde yuvarlak tiplidir. Pide hamurunun, ekmek hamuruna oranla daha “cıvık” olması gerekir. Genelde pideler fırına verilmeden önce, kuru çıkmasın diye üzerine fırıncıların “şifa” adı verdikleri bir sıvı sürülür. Eğer pideye yumurta sürülüyorsa “şifa” sürülmemesi gerekir. Peki şifa nedir?
şifa, pidenin üzerine sürülen bir çeşit un ve su karışımının kaynaması ile elde edilen karışımdır. Onun dışında taze çırpılmış yumurtası, üzerindeki susamı ve çörekotudur.
Ekmek pişerken fırının kapağı kapalı olur. Fakat pidenin iyi ve güzel pişmesi için fırının kapağının açık olması daha lezzetli sonuç verir. Bazı yörelerimizde fazla kabarmasını önlemek için ortasına delik açılır. Pidenin Anadolu’nun bazı yörelerinde adı “Tırnaklı”dır. Bunun nedeni fırın ustaları pideyi yaparken hamuru parmak uçlarıyla tırnaklayıp, şekil verirler. Günümüzde kebapçıların taş fırınında pişen küçük pidelere de “Tırnaklı” denir. Fakat Ramazan pidesinden farklıdır, tırnaklı pide daha küçük ve kuru olur.
MERAKLILARI ÖZEL PİDE UĞRUNA İFTARI GEÇ AÇARLARDI
Bir de bu pidenin meraklıları vardır ki; bunlar özellikle Osmanlı döneminde Ramazan aylarında iftarlarını geç açma pahasına bile olsalar, özel pide yaptırabilmek uğruna fırın önünde beklerlerdi. Bu meraklılar, pide yaptırmaya giderlerken ellerinde taze yumurta, çörek otu ve susamını da götürürler, malzemeleri kendi gözleri önünde pidelerinin üzerine sürdürürlerdi.
Müslümanlar için kutsal bir ay olan Ramazan boyunca insanlar genelde gıda konusunda cömert davranmaktan, ekmeğe nazaran daha pahalı olan pideden kaçınmıyor. Ama pide yılın diğer aylarında önemli bir ekonomik külfet oluşturduğundan pek tercih edilmez. Tüm yıl boyunca kokusu ve lezzeti ile hasreti çekilen Ramazan pideleri sofraların vazgeçilmezi unvanını korumaya devam ediyor.
HİNDİSTAN’DAN ADRİYATİK’E PİDE
Pitta, pita, pida gibi farklı telaffuzlarla da olsa, Hindistan’dan Adriyatik’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada ‘pide’ hükümranlığını kurmuş.
Uzak Asya’dan Anadolu’ya kadar düz ekmek veya sac ekmeğinin çeşitleri saymakla bitmez.
ANADOLU’DA PİDE ÇEŞİTLERİ
Anadolu’da ise pidenin bin bir türlüsünden bahsedebiliriz. Kayseri’nin etli, tahinli pidesi, Kastamonu’nun kır pidesi, Uzungöl’ün, Karadeniz’in açık veya kapalı pideleri, Konya’nın etli ekmeği, Ege’nin meşhur pideleri, fırıncılığın bu topraklardaki benzersiz ürünlerini oluşturur. Aslında pide, fazla kabarmayan, düz bir görünüşü olan, gerek sac üzerinde gerekse tandırda pişen bir çeşit ekmektir. Fakat yukarıda söz edilen bu pide türlerinin dışında, yapısı ve lezzeti itibari ile hepsinden farklı olan Ramazan pidesi, sadece bu kutsal ay için icat edilmiştir. İlk kimler tarafından yapıldığına dair bir kaynak henüz bulunamamıştır.
Kaynak:www.haberturk.com