Hangi moda hangi yıldan geldi?

KORSE GİTTİ, RAHATLIK GELDİ 1920

  • 1920’ler modada yeni ve modern bir dönemin başlangıcı oldu. Kadınlar daha özgür, rahat kıyafetleri keşfetti. Bazı kalıplar yıkıldı, özellikle gençler çağdaş ve spor tarzları denemeye başladı.
  • 1. Dünya Savaşı sonrasında kadınların giyim tarzı da bağımsızlık hareketinden etkilendi. Lüle lüle saçlar yerini kısa ve rahat kesimlere bıraktı. Fırfırlar gitti, yerine sadelik ve rahatlık geldi.
  • Düşük belli dökümlü giysiler, eteklerde saçak, boncuk, payet ve volan 20’lerin trendleriydi.
  • Çarliston elbiseler, tüvit kıyafetler de modaya bu yıllarda girdi. Jarse kumaşlar, bej ve koyu lacivert renkleri modaydı.
  • 1925’te kadınlar dizin biraz altına kadar inen pilili eteklere büyük ilgi gösterdi. 1928’de vücuda oturan kıyafetler moda oldu.
  • Haute couture’ün merkezi şimdi olduğu gibi Paris’ti. 20’lerin en belirgin özelliği, Paris kültürünün yansıması olan şık ve zarif kıyafetlerdi. Payetler, kürkler, şaşaalı detaylar; püsküllü elbiseler, dalgalı saçlar, uzun eldivenler feminen tarzı yansıtıyordu.
  • Korse, yerini daha hafif ve seksi iç çamaşırlarına bıraktı.

COCO CHANEL’DEN KÜÇÜK SİYAH ELBİSE

Modanın unutulmaz ismi Coco Chanel, korseyi reddeden ve pantolon giyen ilk kadınlardan biri oldu. Chanel, özgürlükçü tasarımlarıyla 1920’lerde devrim yarattı ve 20. yüzyıl modasına damgasını vurdu. 1925’te unutulmaz takımlar, vücuda oturan etek ve ceketler, o zaman için devrim niteliğindeydi. 1926’da “küçük siyah elbise” koleksiyonuyla çığır açtı.

1930-1945

SIRT DEKOLTESİ, UZUN ELDİVEN

  • 2. Dünya Savaşı sonrasında modaya sert çizgiler hâkim oldu. Abartılı vatkalar, kelebek kollar döneme damgasını vurdu.
  • Bu dönemde yaşanan büyük ekonomik buhran, modayı da etkiledi. Hazır giyime rağbet azaldı, kadınlar dikiş dikmeye başladı; kıyafetler onarılıp tekrar tekrar giyiliyordu. 1920’lerin özgür ve çağdaş havası da yerini muhafazakârlığa bıraktı. Etek boyları bileğe kadar uzadı, salaş ve erkeksi tarzın yerini kadınsı çizgiler aldı.
  • 30’ların sonuna doğru boyundan bağlı gece elbiseleriyle sırt dekoltesi öne çıktı. 1933’te geniş omuz ve ince bel modaydı. Verev kesimli elbiseler feminen tarzı simgeliyordu.
  • Moda dünyası 1930’da Schiaparelli sayesinde kadın kıyafetlerinde fermuarla tanıştı.
  • Eldivenler o dönemin en önemli aksesuvarıydı. Gece elbiseleri uzun eldivenlerle tamamlanıyordu. Günlük kıyafetlere ise deri ya da kumaş kısa eldivenler eşlik ediyordu.
  • Kadınlar gece-gündüz kürk giyiyordu.
  • Ayakkabıda ise parmakları ve topukları açıkta bırakan modeller, apartman topuklar, bilekten bağlı ve tokalı modeller modaydı.
  • Çantada boncuklu tasarımlar popülerdi. 30’ların sonlarında deri kullanılmaya başlandı.

1945-1960

KALEM ETEK

  • Kıvrımları ortaya çıkaran klasik kum saati kesimi moda dünyasına bu yıllarda girdi.
  • 50’li yıllar kadın bedeninin gerçek anlamda özgürleştiği dönemdi. Kıvrımları ortaya çıkaran kesimler, kadınsı dokunuşlar modaya damgasını vurdu. Düz kesimli, dar kalıplı elbiseler bel kıvrımına vurgu yaptı. Kıyafetleri inci, eldiven gibi feminen aksesuvarlar tamamladı.
  • 50’lerde orta yaşlı kadınlar daracık kalem etekleri tercih ederken, genç kızlar uçuşan kloş eteklerle özgürce hareket ediyordu.
  • “Cigarette” olarak adlandırılan dar pantolonlar, kısacık dar ceketler modaydı. Seksi gecelik “baby doll” tarzı bluzların altına mini etek giyiliyordu.
  • Brigitte Bardot stili sarı saçlar gözdeydi.
  • Büyük çantalar 50’lerde popülerdi. Grace Kelly’nin kocaman Hermes’iyle karnını gizlemesi, o yıllardan itibaren büyük çantalara ilgiyi artırdı.
  • Kabarık balon etekler Audrey Hepburn sayesinde 50’lerin şık ve klasik parçaları arasına girdi.

AUDREY HEPBURN’ÜN KAPRİ PANTOLONU

Audrey Hepburn’ün sinemaya girmesiyle modada yeni tarzlar öne çıktı. Hepburn, biniciler için tasarlanan kapri pantolonu filmlerinde giymekle kalmayıp günlük hayata da taşıyarak devrim yarattı. Kaprinin üzerine giydiği gömleğin düğmelerini göğüs hizasına kadar açtı. İnce, uzun boynunu pembe fularla sardı. Saçlarını kısacık, kahküllü kestirdi. Hanımefendi ifadesini ele avuca sığmaz çocuk görüntüsüyle birleştirip özgür kadının sembolü oldu. Hepburn, 1950’li yıllarda kadınların idolü haline geldi ve moda tarihine geçti. Dünyanın gelmiş geçmiş en zarif giyinen kadınlarından biriydi.

1960

HİPPİ TARZI, MİNİ ETEKLER

  • Amerika Başkanı’nın eşi Jackie Kennedy’nin “first lady stili” tarihe kazındı. Moda ilk kez elit kesimin hâkimiyetinden çıktı.
  • Mary Quant tarafından tasarlanan mini etek “sokak tarzı” olarak hayatımıza girdi.
  • Jackie Kennedy sayesinde French manikür ve peçeli şapkalar moda oldu.
  • Hippi gençliğin etkisiyle “hippie look’’ bu dönemin moda akımı oldu: Üst üste takılan kolyeler, bol paçalar, saç bantları, batik ve şal desenleri, jean pantolonlar, çiçek desenleri…
  • Hippi tarzın tersine, vücut kıvrımlarını öne çıkaran elegan tarz da modaydı.
  • Maksi ve mini etek boyu modanın yeni konseptleriydi. Maksi pantolonlar mini eteklerle birleşti ve yeni bir tarz ortaya çıktı.
  • 60’ların belirgin özelliklerinden biri de “canlı” elbiselerdi. Puanlı ve çizgili baskılardan oluşan bu giysiler pop-art stilinden ilham alıyordu. Yves Saint Laurent, “trapez line’’ adındaki, göğüsten aşağı bollaşan elbiseleri modaya kazandırdı.
  • Unisex tarz, 60’larda kendini iyice hissettirdi.
  • Pançolar, mokasenler, uzun madalyon kolyeler, küt burunlu botlar, zincir kemerler, puantiye desenler dönemin trendleriydi.
  • Hanım hanımcık tarz, 60’ların en önemli moda akımıydı. Yumurta topuklar, zarif kıyafetleri tamamlıyordu.

1970

KISA ŞORT, İSPANYOL PAÇA, DİSKO TARZI

  • 70’ler, moda tarihinin en parlak ve çarpıcı dönemlerinden biriydi. Punk, disko, yuppie tarzları o dönemin devrim niteliğinde moda akımlarıydı.
  • O yılların trendi iddialı, genç ve modern çizgilerdi: Kısacık dar şortlar, apartman topuklu ayakkabılar, kolsuz atletler, kısa üstler, boyundan bağlı maxi elbiseler, uzun soket çoraplar, desenli pantolonlar, ince kemerler, İspanyol paçalı pantolonlar, yumurta topuklu botlar…
  • Elbiselerde akıcı kesimler ve biçimsiz çizgiler öne çıktı. 1970’lerin sonlarına doğru disko tarzı parladı. Parlak taytlar ve elbiseler, saç bantları, rengârenk spor ayakkabıları, göz alıcı kıyafetler disko tarzını yansıtıyordu.
  • Punk grupları modaya da yön vermeye başladı. Yırtık jean’ler, tişörtler, iddialı kısa saçlar, deri ceketler punk tarzının simgeleriydi.
  • Bol paçalı pantolonlar, yüksek belli kesimler bu dönemin trendleri arasındaydı.

1980

PİLOT GÖZLÜĞÜ, VATKA, MADONNA

  • Markalar bu dönemde büyük önem kazandı, Ralph Lauren ve Calvin Klein önde gelen isimlerdi.
  • Flashdance filmi, sweatshirt’ün moda olmasını sağladı. Aerobik, egzersiz ve dans içerikli televizyon dizileri ve filmler, modayı da etkiledi. Tozluk gibi, profesyonel dansçıların giysileri sokağa indi.
  • Michael Jackson’ın rekorlar kıran albümü Thriller, modaya ilham verdi. Kırmızı-siyah deri pantolon ve ceket, eldiven, güneş gözlüğü ve büklüm büklüm saçlarla Michael Jackson taklidi gençler ortalığı sardı.
  • 80’lerin sonuna doğru, II. Dünya Savaşı’nda pilotların giydiğine benzeyen kahverengi havacı ceketleri ve havacı tarzı güneş gözlükleri yeniden moda oldu.
  • Madonna, müziği ve giyim tarzı ile 80’lerde tüm dünyaya örnek oldu. Genç kadınlar onun “sokak çocuğu” stilini taklit etti: Tozluk üzerine kısa etek, gerdanlıklar, plastik bilezikler, balık ağı eldivenler, saç bantları, dipleri koyu uçları açık renk dağınık saçlar, dantel kurdeleler….
  • Kısa, dar, likra ve deri mini etekler, boru şeklinde elbiseler, bolero tarzı ceketlerle beraber giyildi.
  • Siyah o dönemin moda rengiydi.
  • Dış giyimde kullanılan iç çamaşırları trendiydi.
  • Converse ve Air Jordan basketbol ayakkabıları 80’lerde moda oldu.
  • Asitle yıkanmış kotlar, deri ceketler yine o dönemin modasıydı.
  • 80’ler modası, farklı dönemlerden farklı trendleri birleştiriyordu. En belirgin trend vatkalardı.

1990

LİKRALI TAYT, JEAN, SİYAH

  • 1990’lar modası deyince jean ve tişörtler, kısacısı rahatlık ve cool tarzlar akla gelir.
  • 90’larda moda trendleri birbiri ardına rüzgâr gibi geçti gitti. Önce grunge akımı (salaşlık),sonra minimalist şıklık moda oldu. 2000 yılına doğru ise abartılı teatral görünüm ile minimalizm kapıştı.
  • Amerikan modası 90’ların baskın akımlarından biriydi. Floresan ve neon tonlarındaki kıyafetler 80’leri aratmadı. Mavi, yeşil, turuncu, pembe renkler kıyafetlerde ve aksesuvarlarda göze çarpıyordu.
  • Likralı taytlar, daracık deri etekler, mini elbiseler, payetli ve dantelli kokteyl elbiseleri 90’ların vazgeçilmez parçalarıydı.
  • Kolej modası özellikle gençler arasında yaygındı. Pilili etekler, uzun soket çoraplarla tamamlanıyordu.
  • Jean, sadece günlük spor giysi olmaktan çıkıp gece de giyilen şık bir kıyafet olarak kabul gördü.
  • Siyah ve koyu renkler, 90’ların sonuna doğru çok popüler oldu. Baştan aşağıya siyah giyinmek isyankâr gençliği simgeliyordu.

Kaynak:https://www.haberturk.com/Esra Çoruh

Yorum Ekle

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.